PROCSIN ÜRÜN DENEMESİ

      Merhaba güzellik düşkünü arkadaşlarım 😁 Öncelikle bu hafta internet üzerinden yaptığım Procsin alışverişinden bahsedeceğim. Şu sıralar saçlarımda kepeklenme başladı araştırmalarım sonucu evde doğal tariflerle bişeyler yapmaya çalıştım. Bulduğum tariften bahsetmek gerekirse;

-önce saçları güzelce madem suyuyla ıslatıyoruz ve yarım saat kadar bekliyoruz. Saç diplerini özellikle ovarak ıslatıyoruz ve havluyla sarıyoruz.

-sonra duşa giriyoruz her zamanki kullandığınız şampuanınızın içine dört beş tane aspirini kırıyorsunuz ve her duşta ne kadar şampuan kulanıyorsanız o miktarın içine koyuyorsunuz. Saçları onunla köpürtüyorsunuz saç diplerine güzelce peeling yapıyorsunuz ölü derilerin hepsi çıkıyor kepeklenme sona eriyor.

Bende işe yaradı ama kesin bi çözüm olmadı. Kepeklenme tekrar başladı ve deri dökülmesi durmadı. Olay böyle olunca saç bakım peelingi ararken Procsin markasına denk geldim. Cosmohome'da %70 indirimi varmış markanın. Bende ilgimi çeken bi kaç parça daha bişey aldım yanında.

 

Renkli Saçlar | Patlıcan Moru

         Kafasına estiği zaman her türlü değişikliği yapanlardanım. Saçlarımla oynamak en büyük eğlencem galiba 😄

         Sarı, ombre, gece mavisi, kızıl, patlıcan moru, siyah. Her rengi denedim ve sanırım bana en çok yakışan patlıcan moru oldu. Ama renkli bir saç istiyorsanız eğer saçınızın yıpranmasını göze almalısınız. Ben oriel ile açtım ve saçım inanılmaz yıprandı. Diplerime değdirmeden saçıma onbeş-yirmi adet paket attım. Paket üzerinde yazan kadar bekletip yıkadım. Ama bu işlemi hızlı yapmak gerekiyor altlardan başlayıp yukarı doğru paket attık. Biz biraz yavaş yaptığımız için alt kısımlar daha fazla açıldı. Daha sonra ben Palette Deluxe 4.99  boyasıyla boyadım. Zaten patlıcan moru rengi Palette yada Koleston 3.66 da var.
Sonuç ise böyle;

Evet saçım çok zarar gördü ama renge aşık olmuştum. Saçımı bi kaç ay önce omuzlarımda kestirdim. Şu an çok toparlandı ve sağlıklı. Boya tamamen aktı. Şu an aklımda afrika örgüsü ve gri saç var. İkisinden birini yapmayı planlıyorum artık bakıcaz 😏 

Sevgilerlexx

 

Loreal Paris Casting Creme Gloss Bronz Kahve Deneyimi

Uzun zaman sonra tekrar yazmaya başlayınca nasıl yazacağını bilemiyor insan. Ama tekrar bıraktığın yerden başlamakta en güzeli. Artık sürekli beni buralarda görüceksiniz 😄 

    Loreal Paris'in yeni serisi olan Casting Creme ilgimizi çok çekti. Üstelik saçınızın rengiyle oynamayı seviyorsanız fakat yıpranıcak korkusuyla birşey yapamıyorsanız bu serinin vaatleri oldukça cazip. Saçta asla kalıcı ve yıpratıcı bir etkisi yok. Sadece 28 yıkamalık bir renk oluyor. Amonyaksız ve doğal olması, saça zarar vermemesi ise artılarından. Madem bu kadar büyük vaatleri var ve zararsızsa bizde denemeye karar verdik.

         Paketi açar açmaz şeftalimsi bir koku vuruyoz yüzünüze. Eldivenlerine kadar şeftali kokuyor. Biz Bronz Kahve yi denedik. Boya değilde jelimsi, saç kremimsi bir yapısı var zaten. Saça uygulanışı oldukça basit. Saçları ıslatıp nemini alıyoruz. Kutunun içinden çıkan şişesiyle uygulanışı işi kolaylaştırıyor. Saçı parçalara ayırıp ellerinizle bakım yapar gibi sürüyorsunuz. Saçın tamamına boyayı sürdükten sonra 20 dakika bekleyip kutudan çıkan şampuanla yıkıyorsunuz.


        Gelelim boyayla ilgili deneyimimize. Islak saça uygulanması ilginç geldi. İnternette bi kaç yerde boyayı uyguladıktan sonra daha çok tutması için fön makinasıyla kuruttuklarını okuduk. Ama kullanım talimatında öyle bişey yoktu bizde denemeye gerek duymadık. O güzel şekerli şeftalimsi koku çok güzeldi. Saça zarar vermemesi ise tartışılır bence. Biz sadece uçlarında azcık ombre olan doğal bi saça uyguladık.

Öncesi

Sonrası

      Yıkayıp kuruttuktan sonra o şeftalimsi koku yerini bildiğimiz boya kokusuna bırakıyor. Kendi saçıma defalarca boya yaptığım için biliyorum. Boya yaptıktan sonra saç düzlük veya kıvırcıklık özelliğini kaybeder sertleşir kalıplaşır. Bu boya doğal olmasıyla övündüğü için bunların olmamasını beklerdim. Renk istediğimiz gibi olmadı. Uçlarının alt tonu sarı olsada bronzluk beklerdik ama bildiğimiz baya koyu kahve oldu. Beğendiniz mi derseniz eğer beğendik. Zaten 28 yıkama sonrası geçeceği için pek korkmadık. Belki bi kaç yıkama sonrası renk oturur bilemeyiz. 10 üzerinden 6 veriyoruz bu boyaya.


Bir dahaki yazıda saçlarımı Patlıcan Moru yaptığım deneyimimi paylaşmamı isterseniz ve bu yazıyla ilgili görüşlerinizi sorularınızı bırakmak için yorum atmayı unutmayın.

Görüşmek üzere xx
 

Miiimm-Mim-Miiiiiiimmmmm :D

                                               

Herkese merhaba :D

Severek takip ettiğim bloglardan birisi olan Beyaz Sır beni mimlemiş.

Gerçekten bu olaya çok mutlu oldum.

Ee hadi ne diyelim,başlayalım sorulara;

1)Asla yapmam deyipte yaptığın bir şey?

Aslında bu soruya nasıl cevap versem bilmiyorum.Ben asla yapmam demişsem yapmamışımdır kesin :D Çok otoriter biri değilim ama ne bileyim ben hiç öyle çılgınca bir şey denemedim bu hayatta.

2)En sevdiğin kelime?

Sanırım en sevdiğim kelime "Neler oluyor?".Bu kelimeyi çok kullanırım.Yani her şeyi açıklayan bir kelime.Çok şaşırdığım bir durumda birisinden açıklama beklediğim zaman kullanırım bunu :D

3)En nefret ettiğin kelime?

Aslında öyle bir kelime yok denebilir.Çünkü argo kelimeler olsun başka kelimeler olsun,tüm çeşit kelimeler kendimizi ifade etmek için varlar.Bu yüzden nefret ettiğim pek bir kelime yok :)

4)En çok kullandığın küfür yada küfür benzeri kelime?(çokta kötü olmaz değil mi?)

Bir önceki soruda da dediğim gibi kelimeler kendimiz ifade etmek için varlar.Kullanmamak olmaz değil mi?Ben sürekli "salak,hayvan,ulan" gibi kelimeler kullanırım günlük hayatta da.Bunlar pek küfür sayılmaz ama en çok kullandığım kelimeler.

5)En çok hangi kitap/dizi/film karakterinin gerçek olmasını isterdin?

Ben 3 idiots filmindeki  Ranchoddas Shamaldas Chanchad karakterinin gerçek olmasını isterdim.Onunla tanışmak,konuşmak hoşuma giderdi diye düşünüyorum.Kitap olarak da Ölümün Soğuk nefesi kitabındaki Madeline Black karakteri gerçek olabilir di.

6)Seni kızdıracak ne yaparlarsa katil olursun?

Çok çabuk sinirlenen biri olduğum için pek kızdırmaya cesaret edemezler yakınlarım :) Ama benim için çok önemli olan bir eşyamın karıştırılması beni aşırı derecede rahatsız eder.Önemli bir eşyamı karıştıran birisi yüzünden katil olabilirim :D

7)Dostunun erkek mi kız mı olmasını isterdin?

Bu konuda kararsızım.Yani insanın erkek dostları da olmalı bu hayatta.Kız dostu da olmalı,sonuçta her şeyini erkek dostunla konuşamazsın :D Ben kız dostu seçiyorum.

Sizde mimlenip soru cevaplamak isterseniz yorum olarak yazabilirsiniz.

Umarım keyifli bir yazı olmuştur.Bir daha ki yazımda görüşmek üzere...

Sivilcelerden Kurtulmak için Yöntemler

                 Uzun zamandır bloğumla ilgilenemediğim için bu gün hem günlük hemde sizlerin işine yarayacak bir yazı yazmak istedim.Sizde biliyorsunuz ki ergenlik döneminde çıkmaya başlayan sivilceler bazı insanlarda 25 yaşlarına kadar bile sürüyor.Biz kadınlar bu sivilceleri patlatıp yara yapabiliyoruz ve bu sivilceler yüzümüzde leke yapabiliyorlar.Bu lekelerden kurtulmak için benim de bir yöntemim var.

Sivilce lekelerinden kurtulmak için doğal yöntem;

Malzemeler;
-1 tatlı kaşığı vazelin
-1 kabartma tozu
-1 yumurta kabuğu(Evet yanlış duymadınız 1 yumurtanın kabuğu) 

Yapılışı;
1 yumurta kabuğunu iyice ezerek toz haline getirin.Vazelin,kabartma tozu ve yumurta kabuğu tozunu iyice karıştırın.Karışımı yüzünüze sürdükten sonra 25 dakika bekleyip yüzünüzü yıkayın.

          Bu karışım yüzünüzdeki lekeleri gidermekle kalmıyor ten renginizi de açıyor.Bu karışımı haftada bir denemekte fayda var.(Yapanların olumlu veya olumsuz yorumlarını bekliyorum :D )

Sadece sivilcelerden kurtulmak içinde sizlere söyleyeceğim 4 yöntem var.

1-Diş macunu

Gece yatmadan önce sivilcenin üzerine mercimek tanesi kadar sürün ve yatın.Sabah kalktığınızda yüzünüzü yıkayın.Sivilcelerin küçülmüş veya yok olduğunu göreceksiniz.Benim sivilcelerden kurtulmamda hayli büyük katkısı vardır kendisinin.Hayatımda kullandığım en etkili yollardan birisi.Denemenizi şiddetle tavsiye ederim.

2-Malzemeler;
-Gül suyu
-Limon suyu

Yapılışı;
Gül suyu ve limon suyunu eşit miktarda karıştırın ve yüzünüze pamuk ile sürün.30 dakika bekelyip yüzünüzü yıkayın.

Ne yalan söyleyeyim ben pek bu karışımın işe yaradığını görmedim ama içine başka bir şey koyup yapanların yorumları beklenir.


3-Malzemeler;
-Portakal kabuğu

Yapılışı;
Portakal kabuğunu rendeleyerek havanda krem haline gelene kadar ezin.Krem haline geldiğinde yüzünüze sürün ve 15-20 dakika bekleyin.Sonrasında yüzünüzü ılık su ile yıkayın.Gözle görülür bir farklılık hissedeceksiniz.


4-Bebek pudrası

Çok severek takip ettiğim bloglardan birisi olan Eglog Günlüğün paylaştığı yazıda bende keşfettim.(Yazıyı görmek için tık tık.)Daha hiç denemedim ama deneyenlerin çok met ettiği bi yöntem.Bebek pudrası tek başına yüzü kuruttuğu için bir nemlendiriciyle karıştırıp kullanmakta fayda varmış.Pudra yüzdeki lekeleri,sivilceleri gidermekle kalmıyor ten rengini de açıyormuş.3'ü bir arada yani :) Bende en kısa sürede kullanmayı planlıyorum.


    Umarım yararlı bir yazı olmuştur.Sizlerden tek ricam olumlu veya olumsuz fark etmez yorumlarınızı almak.Bir daha ki blog yazımda görüşmek üzere!!!

Hijo De La luna

 Herkese merhabaa! Sizlere bu blog yazımda son günlerde ağzıma dolanan ve hala araştırmalarımın sürdüğü adı "Hijo De La luna" olan bir İspanyol şarkısını anlatacağım.Dediğim gibi son zamanlarda kafamı kurcalayan bu şarkı gerçekten çok güzel ve bu şarkının bir de efsanesi var.Efsaneye göre;

               Çingene bir kadın çingene bir adamla evlenmek için ay'a yalvarıyor.Ay da doğacak ilk çocuğu karşılığından kabul ediyor.Çingene kadınla adam evlenince bembeyaz tenli ve gri gözlere sahip bir çocukları doğuyor.Bunu gören adam çocuğun ona ait olmadığını düşünüyor.Karısını bir bıçakla öldürüp çocuğu ormana bırakıyor.Efsaneye göre ay bu çocuğa sahip çıkıyor.Çocuğun keyfi yerinde olduğunda ay dolunay şeklini alıyor ve çocuk ağladığında ay bir beşik olup çocuğu sallamak için hilal şeklini alıyor.

Şarkıda ki ''nino albino de luna'' sözleri ''ayın albino çocuğu'' anlamına geliyor.Ben merak edip albinonun anlamını araştırdım.Albino bir çeşit renk pigmenti hastalığı.

Resimdeki kız da albino hastası.Rengi beyaz ve gözleri gri.Ve ben bu kızdan biraz korktum diyebilirim :))

Şarkıyı çalan veya söyleyen çok kişi vara ama ben sadece iki tarzı beyendim.

1-Belle Perez'in yumuşak sesiyle söylenmiş olanı.

2-Kimin çaldığını bilmediğim tek piyanoyla çalınmış olanı. 

Ben çok araştırmacıyımdır.Etrafımda ki en ufak pi kıpırtı ilgimi çektiyse bile hemen onu araştırırım izini sürerim-ki bu şarkıda da aynısı oldu

Evet,bu gün ki blog yazımda böyleydi.Bi kaç haftadır araştırdığım bu şarkıyı sizle paylaşmak istedim.Bir daha ki blog yazımda görüşmek üzere...

DIY || Kolay Lipbalm yapımı

                     Merhaba arkadaşlar! Uzun bir aranın ardından yeniden sizlerleyim.Yaklaşık iki üç haftadır yazı yazamadım ama her gün bloğuma girip takipçi veya mesaj var mı diye kontrol ediyorum.Fakat ne takipçi var ne de mesaj.Bu yüzden biraz üzgünüm.
                    Bu gün canım çok sıkıldı ve geçenlerde izlediğim bir videoda gördüğüm tarifi denemeye karar verdim.Videoyu izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.Uzun zamandır bu tarifi denemeyi istiyordum ama bir türlü zaman bulamadım.Bu gün de hazır vaktim varken deneyeyim dedim.Ama ne yazık ki resmini çekmek yaptıktan sonra aklıma geldi.

Lipbalm için gerekenler; 

*Vazelin

*uygun küçük bir kap (Küçük bir krem kutusu olabilir)

*Karıştırmak için kase ve kaşık

*İstediğiniz renkte far ve allık

          Ben resimde gördüğünüz fardan çok az kullandım.Benim kullandığım renk daha çok kırmızı tonlarda.

Resimde gördüğünüz allıktan sadece 2 top kullandım.Yanındaki far paletinden kırmızıya kaçan renkten kullandım.

           Gelelim şimdi nasıl yapılacağına.İlk önce vazelinden kutunun içine sığacak kadar kaseye koyun.Kasedeki vazelinin üzerine kulllanacağınız fardan ve allıktan  göz kararında koyun.Vazelin far ve allıkla karışana kadar iyice kasede karıştırın.Vazelin istediğiniz rengi almazsa üzerine biraz daha far ekleyebilirsiniz.İstediğiniz rengi aldıktan sonra kullanacağınız kutunun içine vazelini kaşıkla koyun.

Lipbalmınız hazırrrr!!!!!

          Benim sonucumda böyle birşey oldu ama gerçekten çok beyendim ben.Bitince tekrar yapmayı düşünüyorum.Benim farım biraz simli olduğu için dudaklarıma biraz ışıltı verdi ve ben bu ışıltıya bayıldımm :D

Umarım beyenmişsinizdir arkadaşlar.Bunu herkese tavsiye  ederim.Birdaha ki blog yazımda görüşmek üzere.

Hoşçakalın!